Ebeveyn olduktan sonra başlayan ilk endişelerden biri, çocuklarının fiziksel ve duygusal gelişimlerini uygun şekilde sağlama çabasıdır. Kuşkusuz, bu yolculuk uzun bir yolculuktur ve bazen öngörülemeyen durumlar ebeveynlerin kafasını karıştırabilir. Özellikle bir çocuk dört yaşına geldiğinde ebeveynlerine daha önce sergilemediği davranışları sergilemeye başlayabilir. Ani patlamalar, ruh hali dalgalanmaları ve bağımsızlık arzusu, genellikle "4-5 yaş sendromu" olarak adlandırılan duruma bağlanabilir. Kapsamlı içeriğimiz hem ebeveynler hem de çocuklar için bu karmaşık ve zorlu aşama hakkında gerekli tüm bilgileri sağlamayı amaçlamaktadır. Şimdi bu konuları derinlemesine inceleyelim.
4-5 yaş grubu çocuklarda bağımsız hareket etme ve kendi arzularının peşinden gitme isteği gözlemlenir. Bu yaş grubundaki çocukların kendi ihtiyaç ve çıkarlarına odaklanarak inatçılık ve benmerkezcilik sergilemesi normaldir. Bu sebeple bu aşamadaki çocukların, ebeveynleri ve anaokulu öğretmenleri de dahil olmak üzere otorite figürlerine meydan okuması yaygındır. Hatta hoşlarına gitmeyen bir durumu ifade etmek veya bağımsızlıklarını ilan etmek için hakaret ve kötü sözler kullanmaya bile başvurabilirler. Ebeveynlerinin anlayışlarının sınırlarını test ettikleri ve tepkilerini ölçmeye çalıştıkları için, çocuklar yalan söylemeye başlayabilir veya abartılı anlatımlar kullanabilirler.
Ebeveynlerinin, onların düşüncelerini ve amaçlarını gerçekten anlayıp anlayamadıklarını merak edebilirler. Aynı zamanda çevresindeki insanların onların düşüncelerini okuyup okuyamadıklarını düşünüyor olmaları da karşılaşılan bir durumdur.
Bu dönem içerisinde kendilerini hayatın merkezinde sanan çocuklar, çevrelerindeki her şeyi kişisel olarak algılarlar. Bu sebeple de her olayın kendi isteklerine göre şekillenmesini ve herkesin kabul ettiği kuralları belirliyor olmayı isterler. Aynı zamanda bilmedikleri şeylere karşı da merakları iyice artmış durumdadır.
Merak, bu yaş grubunda öne çıkan bir özelliktir, çünkü çocuklar sürekli sorular sorar ve sohbet ederler. Hayali arkadaşlar genellikle bu dönemde ortaya çıkar ve çocuklara duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için bir araç görevi görür. Bu hayali arkadaşlar, hayal dünyalarını daha da genişleterek hayaletler veya canavarlar gibi soyut varlıklar biçimini alabilirler.
Ayrıca bu yaş grubundaki çocuklar, kadın ve erkek arasında bir fark olduğunu görürler ve cinsiyetlere karşı bakış açıları geliştirebilirler. Bu noktada kendi cinsel kimliklerini de anlamaya ve cinsiyetler arasındaki farklılıkları tanımaya başlarlar.
Bu aşamadaki çocuklar, genellikle akranlarını ve başkalarını taklit ederek farklı bakış açılarının farkında olma ve bunları değerlendirme yeteneği gösterirler. Akranları ile sosyalleşirler, sembolik oyunlara katılırlar ve oyuncakları paylaşırlar.
‘’4-5 yaş grubunda kız çocuk ve erkek çocuk psikolojisi arasında fark var mıdır?’’ sorusu bu noktada sorulabilecek en mantıklı sorulardan biridir. Bu soruyu soruyor olmak 4-5 yaş sendromu yaşayan çocuğunuzun problemlerini daha kolay anlamanızı ve çözmenizi sağlayacaktır. Kız ve erkek çocuk psikolojisindeki farkı yaratacak durum, cinsel kimliklerini anlamaya çalışıyor olmalarıdır. Bu esnada cinsel kimliklere belli roller yüklemek çocuğun kafasında “doğru” ve “yanlış” olarak keskin sınırlar çizmeleri ile sonuçlanabilir.
Bu yaş grubundaki çocukların bulunduğu çevre ve aile yapısı çocuğun ilgi alanlarını belirlemede önemli rol oynar. Kızlar ve erkeklerin ilgi alanları hakkında katı çizgiler belirlenirse çocuk bu bakış açısına göre şekil alacaktır. Çocuğun benimseyeceği doğruların aileden geldiğini unutmamak gerekir. Çocuk, ilgi duyduğu alanlar cinsiyetinin kalıplarına uymadığı için baskı altında bırakılırsa, psikolojisi olumsuz etkilenebilir. Kendisini sorgular duruma gelmek 4-5 yaş sendromu döneminde olan çocuklarda daha da fazla hırçınlık ve öfke yaratabilir. Bu sebeple çocukların ilgi alanlarını kısıtlamamak gelişimi için çok önemli bir husus haline gelir.
4-5 yaş sendromu, küçük çocuklarda görülen, zorlu bir psikolojik yolculukla karakterize edilen bir gelişim evresidir. Tipik olarak 4 ila 5 yaşları arasında meydana gelen bu dönem, 6 yaşına kadar uzanır ve 6 yaşın belli bir dönemi boyunca da devam edebilir. Bu dönem boyunca çocuklar, hayal güçlerinin ve yaratıcılıklarının genişlemesiyle çeşitli duygusal ve davranışsal değişimler yaşarlar.
Bu sendromun aktif olduğu dönem esnasında, çocuklar merkezde kendilerinin olduğunu kabul eden bir kişilik geliştirirler ve sonuç olarak davranışlarında gözle görülür değişiklikler meydana gelir. Bu dönemin dikkate değer bir noktası, özerkliklerini savunmak ve kendilerine dayatılan sınırları test etmek için can attıkları yüksek bir bağımsızlık arzusudur. Ayrıca, bu çocukların inatçılık sergilemeleri ve kendi fikir ve arzularında ısrar etme eğilimi göstermeleri de alışılmadık bir durum değildir.
Çocukların duygularının oldukça hassas olduğu bir dönemden geçtiklerini akılda tutmak çok önemlidir. Bu nedenle, ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu yönü kapsamlı bir şekilde anlamaları ve bu dönemde çocuklara destek vermeleri büyük önem taşımaktadır. Ayrıca çocukların gelişimsel gereksinimlerine uygun etkinliklerin düzenlenmesi ve öğretmenlerin sınıf içinde disiplin kurallarına uymalarını sağlamaları zorunludur.
Çocukların, zorlayıcı davranışlar ve duygusal tepkiler sergileyebilecekleri 4-5 yaş sendromu olarak adlandırılan bu aşamadan geçmeleri gayet normal bir durumdur. Çocuklar kendilerinin çevre içerisindeki yerlerini, çevrelerinin kurallarını, nerede nasıl davranılacağını bu dönemde öğrenir. Kullandıkları yöntem de deneme-yanılmadan başka bir şey değildir. Bu deneme-yanılma yöntemi çocuklar tarafından bilinçli şekilde yapılıyor olmasa da kendilerini evrenin merkezine koyan çocuklar dış etkenlerin onları sınırladığını görünce hırçınlaşacaktır. Ancak öfkenin bu sorunu çözemeyeceği gerçeğine alışınca sakinleşecektir. Bununla birlikte 4-5 yaş sendromu dönemi bazı çocuklarda diğerlerine göre daha şiddetli şekilde gerçekleşir. Çocukların davranışlarının aşırı derecede saldırgan veya yönetilmesi zor hale geldiği durumlar olabilir, bu durumda bir uzman veya profesyonelden yardım alınması tavsiye edilir. Çocuğunuzun bu şekilde kendi duygularını ve isteklerini kontrol edebilmeyi öğrendiği dönemi daha rahat atlatmasını sağlayabilirsiniz.
4-5 yaş sendromu döneminde çocukların bazı aşırı tepkilerinin sebeplerini anlamak bu dönemi kolayca atlatmanın ilk ve en önemli aşamasıdır. Çocuklar hayatı ve çevreyi tanımak için çıktıkları yolculuklarında yeni engellerle her karşılaştıklarında farklı tepkiler verme eğilimindedir. Bu yüzden ebeveynlerinden ve yakın çevrelerinden görmeleri gereken tepki öfke, ayıplama veya aşağılama değil; saygı, hoşgörü ve sevgidir. En önemlisi, çocukların artık kendi kendilerine bir birey olma çabasına girdiklerini görmek gerekir. Tüm bunları benimsemek, çocuğunuzun duygularını kontrol altına almayı öğrendiği bu dönemde onu anlayıp ona yardımcı olmanızı kolaylaştıracaktır.
Çocuğun gelişimini destekleyici ve ilerlemeye teşvik edici bir atmosfer yaratmak, çocukların zorlu koşullar altında başarılı olmaları için çok önemlidir. Çocukların kendilerini güvende ve korunmuş hissetmelerini sağlamak, özgüvenlerini artırır ve büyümelerini ve ilerlemelerini olumlu yönde etkiler. Ayrıca çocukla aranızdaki güven bağının sağlam olması, 4-5 yaş sendromunun sakin geçmesini sağlayacak en önemli unsurlardan birisidir. Çocuğunuzla aranızdaki güven bağını güçlendirmek için onun her koşulda yanında olacağınız fikrini ona aşılamanız gerekmektedir. Bu fikri destekleyici eylemlerde bulunmanız çocuğun kendi fikirlerini daha özgürce ifade edebileceğini öğrenerek iletişimin yalnızca öfke kanalı ile gerçekleşmiyor olduğunu kavramasına yardımcı olur. Çocuğunuzun da bir birey olduğunu kabul edip onu dinlemek, onu anlamak ve her zaman ona destek olacağınızı göstermek; çocuğunuzun yalnız hissetmemesini sağlayacak ve destekleyici çevre yaratmayı mümkün kılacaktır.
Etkili iletişim, çocukların duygusal gereksinimlerinin karşılanmasında çok önemli bir rol oynar. Hem ebeveynler hem de eğitimciler için çocukların duygusal ihtiyaçlarını kapsamlı bir şekilde anlamak ve onlarla açık iletişim kanalları oluşturmak çok önemlidir. Çocukları duygularını açıkça ifade etmeye teşvik etmek ve dikkatle dinlenmelerini sağlamak bu sürecin kilit unsurlarıdır. Bunu sağlamak ve çocuğun da bunu fark etmesini mümkün kılmak için çocuğunuzu dinlemeniz ve ona anlaşıldığını hissettirmeniz gerekir.
4-5 yaş grubundaki çocuklarda inat ve bağımsız olma çabası görülmesi oldukça normaldir. Daha inatçı ve bağımsız olma aşamasında olan çocuklarla uğraşırken sabırlı olmak çok önemlidir. Sabırlı ve anlayışlı bir yaklaşımın benimsenmesi, yalnızca sağlıkları için faydalı olmakla kalmaz, aynı zamanda güvenliklerini ve genel mutluluklarını da sağlar. Tüm bunların yanında bu dönemin geçici olduğunu unutmamak gerekir.
Bu dönemde çocuklar sınırları zorlama ve kurallara meydan okuma eğiliminde olabilir. Sonuç olarak, ebeveynler ve öğretmenler açısından çocuklara uygun sınırlar oluşturmak ve bu sınırları tutarlı şekilde uygulamak çok önemli hale gelir. Bu sınırların açık ve etkili bir şekilde iletilmesi, çocukların bunları tam olarak anlamaları ve saygı duymaları sağlanmalıdır.
Sınırların belirlenmesindeki en önemli unsur kurallardır. Kuralların dengeli şekilde belirlenmesi ve uygulama aşamasında değişiklik göstermemesi gerekir. Yapılması desteklenen ve yapılmaması gereken eylemler değişmemeli ve okul ortamında öğretmenler; ev ortamında ise anne ve baba tarafından kontrol edilmelidir. Herhangi bir durumda esneklik sağlanmasının çocuğun aklındaki otorite ve kurallar çerçevesini derinden sarsabileceğini unutmamak çok önemlidir.
Özellikle bu belirli dönemde çocuklarla ilgilenirken olumlu bir yaklaşım benimsemek çok önemlidir. Olumlu davranışları ödüllendirerek, çocukların özgüvenlerini arttırmanız mümkündür. Bu özgüven desteği de 4-5 yaş sendromu davranışlarının azalmasına yardımcı olur.
Ödüllendirme eylemi, ufak hediyeler verme şeklinde olabilir. Ancak ödüllerin yalnızca maddi unsurlar olmadığını unutmamak gerekir. Çocuğu teşvik edecek güzel sözler, sıcakkanlı fiziksel dokunuşlar da ödül sisteminin bir parçasıdır. Çocuğunuzun bir davranışı devam ettirmesini sağlamak istiyorsanız bazen sadece sarılmak bile yeterlidir!
Çocukların bireyselliklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak disiplin uygulamak çok önemlidir. Disiplin, çocukların davranışlarını yönetmede ve düzenlemede hayati bir rol oynar, ancak her çocuğun benzersiz gereksinimlerini ve özelliklerini dikkate alan bir yaklaşımın benimsenmesi çok önemlidir.
Olumsuz disiplin yöntemleri kullanmak, çocukların benlik saygısı üzerinde zararlı etkilere sahip olabilir ve potansiyel olarak davranışsal sorunlarını şiddetlendirebilir. Olumsuz disiplin yöntemleri, fiziksel şiddet ve psikolojik şiddet olarak ikiye ayrılır. Fiziksel şiddet kategorisi sıkıştırma, tokat atma, kulak çekme gibi faaliyetleri kapsar. Psikolojik şiddet ise çocuğa bağırmak, sürekli olarak suçlamak, çocuğu cezalandırmak için onunla belli bir süre konuşmamak gibi davranışları içerir. Bunların hepsi çocuğun kendi benliğini sorgular bir duruma gelmesine ve ileriki gelişim aşamalarında özgüveni olmayan, sosyal açıdan yetersiz kişilikler geliştirmelerine sebep olabilir. Bu nedenle, disiplin stratejilerinin her çocuk için hem etkili hem de geliştirici olmasını sağlamak amacıyla ceza sistemlerini düzgün ve dikkatli şekilde oluşturmak önemlidir.
Eğer çocuğunuzun yanlış davranışlarına karşı ceza yöntemi kullanacaksanız bir pedagog ile görüşebilirsiniz.
4 yaş sendromu çocuk çevresine uyum sağladıkça kendiliğinden geçer. Ancak bu dönemi daha sakin atlatmak istiyorsanız çocuğunuzun duygu ve davranışlarının sebeplerini öğrenerek işe başlayabilirsiniz.
5 yaş sendromu çocuğun özerkliğini kazanmaya çalıştığı dönem içerisinde her türlü durumun kendi istediği halde şekillenmesini beklediği, bunu elde edemeyince aşırı tepkiler verebildiği dönemdir.
Sıklıkla söylenenlere karşı çıkmak ve karşı tez üretmek, her şeyi kendi kendine halletmek istemek ve yardım kabul etmemek gibi davranışlar 4 yaş sendromunun belirtileri arasındadır.
5 yaş sendromu genellikle 4 yaşın bitimi ve 5 yaşın başlayışı arasında bir dönemde başlar.